top of page

3 Mükemmel Yılın Ardından…



Hayat Bir Film Sahnesi Mi?


Film izlemeyi sevenler bilirler, bazı filmler vardır insanın benliğinde büyük izler bırakır. Hikayeleri o kadar sizi içine çeker ki, aynı şeyi belki de senelerce izler durursunuz. Kendinizden haller, sözler bulursunuz. Hatta repliklerini ezberler, filmin en can alıcı sahnelerinin kaçıncı dakikada gerçekleştiğini dahi bilirsiniz. Bir filmi farkındalıkla izlemek başlı başına dikkat gerektirir, orada olmanız hatta kelimenin tam anlamıyla yaşamanız gerekir o anları. Siz gözünüzü ekrandan ayırmadan o film karelerini izlemeye devam edersiniz, zaman geçer ve bir yerden sonra fark edersiniz ki, siz de o karelerden birinde yerinizi almışsınız…


Zihnimizde yer eden birçok film sahnesini izlemek gibi kendi hayatımızı izlemek de… Kendi kurgumuzun hem izleyeni hem de oynayanıyız. Fakat bir filmi yüzlerce kere izlediğinizde nasıl replikleri ezbere söylemeye başlarsanız, kendi yaşamınızda da tekrar eden dinamikleri izlemeyi öğrendiğinizde ezbere yaşamaya başlarsınız. Ve bu ezberlenmiş yaşamın içinde bir an gelir kendinize sorarsınız: Bu bilindik sınırların ötesinde başka bir dünya var mıydı? Bundan daha iyisi olabilir miydi?..


İyi yaşam arayışıyla ve dilekleriyle harmanlanmış hikayemizde biz de 13. sayımızda soruyoruz size: Nedir iyi yaşamak? Sınırlarının ötesine geçmek mi, konfor alanının güveniyle yaşamak mı, maddi dünyanın güzellikleriyle kuşatılmak mı, manevi olanın bilgisiyle yoğrulmak mı? Biz sayfalar boyunca her yönüyle iyi bir yaşamı anlatırken, sizden de aynı soruyu kendinize sormanızı bekliyoruz. Sizce nedir bu yaşamı iyi kılan? Cevabı 13. sayımızın sayfalarının içinde bir yerde ya da baktığınız her yerde sizi bekliyor olabilir mi? Neden olmasın…


Bu sayıda kapağımızda genç yaşına rağmen bir drift pilotu olarak büyük başarılara imza atan Ülkü Erçoban var. Ülkü’nün şaşırtıcı hikayesi, azmi ve kararlılığı, bir yaşamın adanmışlıkla nasıl şekillenebileceğini bize gösteriyor. Bir diğer önemli röportajımız ise, zihin ve beden üzerindeki dönüştürücü etkileriyle tüm dünyada ses getiren Wim Hof Metot tekniğini Türkiye’de öğreten sevgili Doruk Taraktaş ile. Soğuğun ve nefes farkındalığının başrol oynadığı bu teknik, konfor alanlarımızı adeta yıkarak bizi dışına çıkartıyor ve sınırların ötesinde bizi bekleyen dünyayla buluşturuyor. Bu röportajın ardından yaşamınızdaki birçok düşüncenin artık eski yerinde kalamayacağına eminiz.


Hem baharın gelişini hem de 13. sayımızı kutladığımız Nisan ayında, bir diğer önemli kutlamamız tabii ki dergimizin 3. yılı için. Tek bir dünyaya sığamayanların dergisi YogaKioo Dergi 3. yaşında! Bu 3 yılda bize eşlik eden tüm okuyucularımıza kalpten teşekkür ediyoruz ve bambaşka dünyalara daha nice kapılar açmak, bilgiyi en doğru şekilde sizlere ulaştırmak niyetiyle yolumuza devam ediyoruz. İyi ki doğdun YogaKioo Dergi ve her yeni sayıda iyi ki buluşuyoruz sevgili okurlar.


Yine muhteşem bir içeriğe ve yaşam sözlüğü niteliğindeki bilgilere hazırsanız 13. sayımız sizi bekliyor…

Comments


bottom of page