Her karantina sözünü duyduğumda, eskiden okuyup sevdiğim “İsyan Günlerinde Aşk” romanı geliyor aklıma. Anılarım, hayal gücüm, eskiyi bulup buluşturduğuyla şimdiye benzeten zihnim. Ne de olsa hayal etmek insanın işi… Bu insan Ay’a çıktığını hayal etti. Araçlarla denizlerin dibine indiğini, en akıllı makineleri, bugünün yapay zekalı robotlarını hayal etti. Aynı insan, biyolojik savaşları, toplu imha silahlarını, sınırlarla ayrılmayı, dünyanın hakimi olmayı ve dünyanın sonunun gelmesini de hayal etti.
Ve hayal ettiği her şey ona elbette ki verildi…
2020’nin şu günlerinde ise gezegenin karantinaya alınmasını sağlayan bir virüs, en heyecanla okuduğumuz romanlardan, korkutucu distopyalardan, bilimkurgu filmlerinden fırlamış gibi değil mi?
Konunun pek çok yönü var ama biz yoga tarafından bakalım.
Karantina dış etkenlerden korunmak üzere bir çeşit yalıtım demek. İnsanın karantinada olması, kendisini dışarıdan gelen etkenlere tamamen veya kısmen kapaması demek. Yogadaki inziva haline ne kadar da benziyor…
Farkı ne derseniz yogada bunun mecburiyet olmadan, bilincin ışığında yapılması derim. Her şeyin gelip geçiciliği insanı özü aramaya iter. İnzivaya, meditasyona, oruç tutmaya, her tür eylemi bilinçli bir farkındalıkla gerçekleştirmeye iter. Sağlık yerindeyken, hastayken, hava kapalıyken, hava güneşliyken, çok eğleniyorken, terk edilmişken, özgüvensizken pratik etmeye… Dış koşullara aldırmadan meditasyonla varlığını bilinçli olarak ortadan birkaç saatliğine kaldırmaya. Günün geri kalanına kendini çok fazla kaptırmadan yaşamaya ve bu sayede hayattan daha fazla zevk almaya hem de.
Her şeyin geçiciliğinde güneşin tekrar doğuyor olması da tekrar batıyor olması da aynı ölçüde hayret verici ve de muhteşemdir!
Garantisi yoktur çünkü ikisinin de.
Bu muhteşemlikte her şey pratiğe dönebilir artık. Matın dışında yoga denilen işte budur. İnsanın gittiği yerde “kendisinin” olması tek şarttır. Ne yapacağım, tek başıma sıkılırım paniği yoktur.
Meditasyonda saatlerce tek bir objeye odaklı kalmaya aynı anda hem gönüllü hem zorunlu bırakılmış, eğitilmiş zihin için bu bir sorun değildir. Hızla adapte olunacak, hayatın kendi şartlarında önümüze gelmesini uygun bulduğu yeni bir durumdur sadece.
Şimdi bugünden sonra, inziva veya yeni adıyla öz-karantina yolcusu kalmasın.
Editör: İnci Ünlü
Comentários