Bir etkinlik düşünün. Birbirini tanıyan tanımayan yüzlerce insan yan yana oturmuşsunuz, kimi zaman birlikte gülerek kimi zaman birlikte ağlayarak büyülü bir deneyimi paylaşıyorsunuz. Yeri geliyor gözlerinizi kapatıp bunca zaman içinden geçtiğiniz deneyimleri düşünüyor, yeri geliyor destek olmak için belki de hayatınızda hiç görmediğiniz yanınızdaki yol arkadaşınıza sarılıyorsunuz.
Elinizde salona ilk girip yerinize yerleştiğinizde avucunuza bırakılan destek kartları… MargaM daha en başında size desteklendiğinizi söylüyor fakat henüz kartınıza bakamazsınız, çünkü karşılaşma zamanı henüz gelmedi… Şaşkınlıkla elinizdeki kartın size ne anlatmak istediğini düşünürken tüm sesler susuyor ve ardından karanlık başlıyor…
O karanlığın içinde bekliyorsunuz. Aklınızda aynı soru, içinizde aynı heyecan: “Bu sefer neyle karşılaşacağız?..” Tıpkı yaşamın içinde kendi karanlığımızda öylece durup ne olacağını, hayatın karşımıza ne çıkaracağını beklemek gibi… Bir anda ışıklar açılıyor… Karşınızda öğretmeninizi buluyorsunuz. Upuzun saçlarıyla gözünüzün içine bakarak tüm sakinliğiyle öylece bekliyor… Ve MargaM “Karşılaşma”… Bu yolculuk daha ilk saniyesinde, sizi kendinizle buluşturmak için elinizden tutan ve hiç bırakmayan öğretmeniniz ile sizi buluşturarak işte böyle başlıyor…
“Bir yol deneyimi” diyerek başlayan MargaM’ın bu ikinci buluşması 6 Mayıs akşamı Trump Sahne’de gerçek bir karşılaşmaya dönüşüyor. Bu yaşam her birimizin yolculuk hikayesi ve bu iki saat her saniyesinde adeta bizi kendimizle yüzleştiriyor. Yüzleşmek belki de tam ifade etmiyor yaşadığımız deneyimleri. Aslında gerçek bir buluşma, gerçek bir kutlama gibi her anımız. Her bir anı büyülü, her bir anı dolu dolu, çünkü her bir anı birlik, bütünlük içinde. Sahnede gördüklerinizle içinizde yaşadıklarınız aynı… “Şu an bana ne anlattığını biliyorum, çünkü ben de senin gibiyim.” diyorsunuz içinizden. Bu öyle bir paylaşım ki, bir mantranın ruhunuza değen parçalarında yanınızda belki de o hiç tanımadığınızı sandığınız insanın sıcaklığını hissediyorsunuz. Beraber gülüyor, beraber ağlıyor, dans ediyor, kutluyor, sarılıyorsunuz… Bir kere karşılaştıysak nasıl yabancı olabiliriz birbirimize? Bu büyülü iki saat içinde MargaM’da bunu yeniden ve yeniden hatırlıyorsunuz.
Bu karşılaşma sizi sadece kendinizle ve yol arkadaşlarınızla karşılaştırmıyor. İçinizde bırakamadığınız, tutunduğunuz kimliklerinizle de göz göze geliyorsunuz. İnsanın yaşamda en zorlandığı şeylerden biri değil midir tutunduklarını bırakabilmesi? Karşılaştıklarına, deneyimlerine kucak açarak her şeye, yaşamına olduğu haliyle sarılabilmesi, sahip çıkabilmesi ve ardından her birini geride bırakarak çıplak kalabilmesi… Ve bir öğretmen düşünün, upuzun saçlarıyla elinizden tutarak size eşlik ettiği bu yolculukta, en sonunda saçlarını kazıyarak size bırakabilmenin en güzel örneğini yaşatıyor…
Bazı buluşmaların yaşanması, hayatınızda bazı kapıların açılması için belirli insanların, günlerin, saatlerin, bir araya gelmesi, bazı seçimlerin yapılması gerekir. Her şey doğru yerde, doğru zamandadır ve orada olmayı seçtiyseniz, bu kusursuz düzen içinde siz de o deneyimden payınıza düşeni alır yolunuza devam edersiniz. Ve bazı anlar vardır ki anlatılmaz, sadece hissedilir; anlat deseler cümlelerinize sığmaz. Tıpkı bu iki saatin içinde yaşadıklarımız gibi. Aylarca süren çok büyük bir emek, çok büyük bir özveri ve çabanın ardından karşılaştıklarımızı ve belki de geride bıraktıklarımızı anlatmaya kelimeler yetmez.
MargaM bildiğiniz hiçbir performansa benzemiyor. Ne sadece bir konser ne de sadece bir sahne şovu; kendi kategorisini yaratan bir performans. Her bir karakterin kostümünün detaylarının bile bir hikayesi var. Hazırlanan mizansenler, mantralar, yapılan yoga pratikleri, tüm bu deneyimi bir dönüşüme çeviriyor. Margamı büyülü ve unutulmaz kılan da bu. Mantraların o sihirli sözleri her defasında bize kendimizi ve yolculuğumuza eşlik edenleri hatırlatıyor. Ve bize, bu yolculuğa olduğumuz gibi devam edebilmenin ne kadar kıymetli olduğunu fısıldıyor. Kendinizi tüm sınırlamaların ötesinde istediğiniz gibi, olduğunuz gibi ortaya koyabileceğiniz bir dünya düşünün. En sakladığınız yanlarınızla size bu dünyada yer var. MargaM bir yol deneyimi ve bu yol deneyiminde yeniden ve yeniden birbirimizle olduğumuz halimizle karşılaşmaya geldik…
Bu yola ışık tutan tüm ekibe, başta öğretmenimiz Çetin Çetintaş’a sonsuz teşekkürler… Aydınlattığınız yolda kendimiz olarak yürüyebildiğimiz nice karşılaşmalara…
Comments