top of page

Biyotensegrite



Bedenimizde neden bu kadar çok kavis ve kubbe olduğunu hiç düşündünüz mü?


Bedenin akıllı mimarisinde pek çok dinamik kavis ve kubbe bulunur. Bedendeki biyodinamik statik denge kuramını “Biyotensegrite” terimi ile açıklarız.


Buckminster Fuller’a atfedilen “Tensegrite” terimi anatomi diline mimariden geçmiştir. Bedenimizde bu dinamik yapı içinde stresi göğüsleyen ve stresin formunu ve şeklini değiştiren yapılar vardır. İşte bu kubbeler ve kavisler, bedendeki biyodinamik stresin sağaltılmasında görev alan şok emici devrelerdir.

Bedendeki bu yapılardan bazılarını “Diyafram”lar olarak biliriz. Fasyada bütünlük varsa, bedendeki diyaframlar koordine çalışarak sistemin sürdürülmesini kolaylaştırır.


İşte bedenimizdeki beş diyafram:

1- Pelvik taban

2- Diyafram (Inferior torasik apertür)

3- Ağzımızın tabanı, hyoid

4- Superior torasik apertür

5- Tentorium Cerebelli

*Bonus: Ayaktaki tüm kavisler


Yoga kültüründe bu diyaframlardan ilki yani pelvik taban, Kök Çakra ile ilişkilendirilir. Fasya anlayışında bu alan, bedenin herhangi bir bölümünde olan diğer tüm bölümleri etkileyebilme potansiyeline sahiptir. Özellikle fasya hatlarından Deep Line denilen en derindeki hatlar ile temasta olan alanların ise tüm bedende içten dışa ve dıştan içe daha yoğun bir etki gösterdiğini biliyoruz.


Yogada farklı farklı postürler sergilediğimiz pek çok duruşta, yapılan ne olursa olsun diyafram ve pelvik tabanın bekçiliğini yaptıkları iç basınç değerlerini bandhalar ile koruruz. Dolasıyla bandha, drişthi, mudra gibi uygulamalar asana ile birleştiğinde pratiği yalnızca derinleştirmekle kalmaz, aynı zamanda beden bölümlerini ayrışmaktan korur ve fasyal zincirleri aktive eder.


Editör: Burcu Tuncel

Comments


bottom of page