top of page
yogakioo-vektorel kopyası.jpg
  • Instagram

Travma Sonrası Yeniden İyi Hissetme Süreci



Travma Nedir?


Travmatik deneyim, kişinin güvenlik hissine tehdit oluşturan, kendisinin veya etrafındakilerin hayatını tehlikeye atan olaylardır. Travma sonucunda kişi gündelik hayatını normal bir şekilde sürdürmesine engel olacak ölçüde duygusal, fizyolojik ve psikolojik stres yaşar. Travmatik deneyimlerin ardından yaygın olarak çaresizlik, korku, kafa karışıklığı ve şok gibi deneyimler görülür.


Travmaya farklı şekillerde maruz kalınabilir: Kişi travmatik deneyimi kendisi yaşayabilir, bir yakınının yaşadıklarına tanık olabilir, yakınının yaşadıklarını sonradan öğrenebilir veya travmatik deneyime defalarca kez tekrarlayan biçimde maruz kalabilir. Sürekli haber akışının olduğu sosyal medya ve televizyon kanalları aracılığıyla herkes trajedinin görsellerini ve kayıpları görerek tekrar tekrar travmayı deneyimleyebilir.


Tipik travmatik deneyimler arasında şunlar yer alır:

- Sel veya deprem gibi doğal afetler

- Bir suçun, şiddet eyleminin veya silahlı soygunun kurbanı veya tanığı olmak

- Ciddi bir taşıt kazasına tanık olmak veya kazanın içinde olmak

- Fiziksel veya cinsel saldırıya uğramak

- Ciddi bir sağlık sorunu yaşamak veya bir yakınının zorlu bir hastalık sürecinden geçmesi

- Hamilelik veya doğum sürecinde yaşanan olumsuz deneyimler

- Travmatik olayların görüntülerine, haberlerine veya sosyal medya paylaşımlarına maruz kalmak


Travma Sonrası Görülen Yaygın Tepkiler


Travma sonrası hayatta kalanların (survivor) çoğu ani tepkiler gösterir ancak bu tepkiler genellikle uzun vadeli ciddi sorunlara yol açmadan zaman içerisinde azalır. Hayatta kalanlar, çoğu zaman düşündüklerinden daha dirençlidir ve travma sonrası olumsuz etkilerle başa çıkabilmek için sosyal destek almak gibi etkili ve adaptif başa çıkma stratejileri geliştirebilirler.


Travmaya verilen yaygın tepkiler arasında şunlar yer alır:

- Geleceğe dair umudunu yitirmek

- İnsanlardan kopuk hissetmek ve başkaları için endişelenmeyi bırakmak

- Konsantre olmakta ya da karar vermekte zorlanmak

- Ani seslerden ürkmek veya kolayca irkilmek

- Güvensiz ve her zaman tetikte olmak

- Korkutucu rüyalar görmek veya üzücü anılara sürekli geri dönmek

- İşte veya okulda sorunlar yaşamak

- Olayı hatırlatan insanlardan, yerlerden ve şeylerden kaçınmak


Bunlar dışında da travmaya verilen birçok farklı fiziksel ve duygusal tepki bulunabilir. Örneğin; korku, kaygı, öfke, üzüntü, suçluluk ve boşluk hissi gibi birçok duygu travmaya eşlik edebilir. Travmatik deneyim, kişinin dünyayı algılayış biçiminde değişikliklere neden olabilir. Travmanın ardından dünya son derece tehlikeli olarak algılanabilir, etraftaki herkesin güvenilmez olduğu düşünülebilir.


Travma Sonrası İyileşme Sürecinde Neler Yardımcı Olur?


Tüm olumsuz etkilerine rağmen hayatta kalanlar çoğu zaman iyileşir ve yaşamlarının önemli alanlarında işlevsel bir şekilde faaliyet göstermeye devam eder. Travma geçmişi olan kişilerin yalnızca küçük bir kısmı travmayla ilişkili stres bozuklukları yaşar. Peki travma sonrası yeniden iyi hissetmeye neler yardımcı olur? İşte size uygulayabileceğiniz birkaç öneri;


  1. Öncelikle korkutucu ve zorlu bir deneyimin üstesinden gelmeye çalıştığınızın farkında olun. Elbette bedeniniz ve zihniniz bu deneyime belirli tepkiler verecek. Zorlu duyguları bastırmaya çalışmak çözüm yolu gibi görünebilir ancak yaşananları ve size etkilerini kabul etmek iyileşmenin önemli bir parçasıdır.

  2. Bir süre “normal” veya eskisi gibi hissetmeyebilirsiniz ancak bunun bir noktada geçeceğini kendinize hatırlatın. Her ne kadar işlerinizi eskisi gibi verimli bir şekilde halledemiyor olsanız da her gün uğraştığınızı ve bir şekilde idare ettiğinizi fark edin. Böyle anlarda kendinize kızmamaya çalışın.

  3. Travma sonrası birçok insan kendini izole edebilir ancak bir destek sisteminin olması iyi hissetmek için çok önemlidir. Duygusal destek, olup bitenlere rağmen yalnız olmadığınızı görmenize ve daha az bunalmış hissetmenize yardımcı olur. Benzer deneyim yaşamış veya sizi önemseyen biriyle konuşmak zorlukların üstesinden gelebileceğinizi hissetmenizi sağlar.

  4. Deneyimlerinizi başkalarının yaşadıkları ile karşılaştırmayın. “İnsanlar neler yaşadı, kimler neleri kaybetti, benim yaşadığım ne ki?” gibi sorgulamalarla kendi yaşadıklarınızı hafife almayın. Herkes travmayı farklı şekilde yaşar ve kimsenin travması diğerinden daha “üstün” değildir. Önemli olan yaşadıklarınızın sizde uyandırdığı duygulardır.

  5. Stres ve travma zihniniz kadar vücudunuzu ve fiziksel sağlığınızı da etkiler. Bu sebeple bedeninizi dinlemek ve ona ihtiyacı olanı sağlamak iyileşmenize yardımcı olacaktır. İyi beslenmek, yeterince uyumak, susuz kalmamak ve ufak da olsa egzersiz yapmak vücudunuza iyi bakmak için yapabilecekleriniz arasındadır.

  6. Travmanın ne zaman iyileşeceğine, yaraların tam olarak ne zaman ve nasıl sarılacağına dair belirlenmiş bir zaman çizelgesi yoktur. Kendi üzerinizde “Hemen eskisi gibi olmam gerekiyor.” baskısı kurmamaya çalışın. İyileşmek, doğrusal değildir ve toparlanma sürecinde bazı günlerin diğerlerinden daha kötü geçmesi normaldir. Bu durum geriye gittiğiniz anlamına gelmez; iyileşme süreci zaten tam olarak bu şekilde ilerler.


Psikolog Pelin Gömleksiz

bottom of page