Astroloji, gökyüzü dediğimiz sahada hangi olayların gerçekleştiğini ve o olayların yarattığı tesirlerin yeryüzü dediğimiz alanda neleri tetiklediğini anlamamıza hizmet eder.
Yapılan her astrolojik tahminde yeryüzünün çok bileni İnsan’ın “Bu gezegen böyle yaptı, bana bu oldu!”, “Şu gezegen şunu yapmaya hazırlanıyormuş, bana bunu yapacak hemen hazırlanayım!” diyerek gardını aldığını biliyoruz. (ki gerçekte böyle olmalı mı? Ayrıca düşünülmeli bence)
Ama bugün bir başka şeyi soralım, sorgulayalım istedim.
Astroloji, gökyüzündekilerin aralarındaki ilişkiyi seyreden ve buna göre kendi durumunu veya varlığın işleyişini anlamaya çalışan, yine onlardan biri olan Dünya gezegeninde yaşayan insanın okuma biçimidir.
Peki ya göktekiler? Nasıl yaşıyorlar kendi alemlerinde? Onlar ne derdi acaba bu duruma? Kendi aralarındaki ilişkilerin gidişatını ve o ilişkiden doğan sonuçların yeryüzü denilen sahada neler ortaya çıkardıklarını merak ederler miydi?
“Biz birbirimize ne yapıyoruz acaba?” diyerek, “Bunun sonucunu yeryüzündekiler üzerinden seyrediyoruz” derler miydi?
Onların durduğu yerden insanın astrolojiyi kullanma biçimine bakınca, eğer yapsaydı kızımın, ben ve arkadaşlarım/kardeşlerim arasındaki ilişki biçimini inceleyerek hayatını anlama veya yönetme çabasına girmesi kadar tuhaf görünürdü değil mi?
Şahsen, arkadaş ve kardeşlerimle ilişki durumumun kızımın hayatında yarattıklarını tabii ki görebildiğim oranda görürüm. Bunu kendisi de görmesine rağmen, bu görüye dayanarak yaşamaz. Zaten yapsaydı dahi, kendini ve gerçekliğini bir kenara bırakarak yaşamasına izin vermezdim. “Bu bizim ilişkimiz, benim deneyimim, sen işine bak” derdim. Çok şükür ki o da astrolojiyi seyir ipuçları olarak bilir, yani benim ilişkilerimde olanları işaret olmaktan öte bir anlam yüklemez, sahiplenmez, kilitlenmez.
Gökyüzündekilere dönecek olursak, onlar da kendi aralarında, bizim gibi ilişkilerin yeryüzünde olanlara yarattığı etkileri hesap ediyorlar mıdır acaba? “Bu halimiz insanları yoruyormuş, hadi bu insanlara biraz iyilik yapalım, birer üçgen ya da sekstil açı yapıp onlara güzellik ihsan edelim!” diyorlar mıdır sizce?
Var mıdır böyle çabaları? Var mıdır sonuçlarını hesap ederek kendi gerçekliğini yaşamaktan vazgeçeni?
Ya da kulakları var ve duyarlar mı acaba? Sıkılmışlar mıdır onlar hakkında konuşmamızdan ya da benim kızıma eğer yaparsa “İzin vermem, dur derim” dediğim gibi, gardını alma çabasından yaşamayı unutanlara yeter artık deyip durdururlar mı? Var mı acaba hür, özgür iradeleri?
Peki ya insanın var mı? Dahası irade kimin veya nasıl işliyor ki, var diyeni de yok diyeni de aynı kapıya çıkarıyor?
Kim bilir belki bir gün bunları da yazarım, buraya niyet düşelim. Bakarsınız akıl ve irade tesirleri içeren, bilince destek bir Güneş tutulmasında gelir yazı, şu an madem sorgu dönemli bir Ay tutulmasındayız, o zaman gereğini yaparak soruları sormuş olalım.
Şimdi başlıktan itibaren merakla beklenilen Ay tutulması konusuna gelelim…
Bir sene içinde iki Güneş, iki Ay tutulması gerçekleşir. Güneş tutulması yeni ayda, Ay tutulması ise Dolunayda meydana gelir.
Ay tutulması, Güneş tutulmalarında başlatılan hareketlerin sonucunu görmeyi sağlar. Başlatılan işlerin hangi aşamaya geldiğinin ve ne durumda olduğunun ilan edildiği, gözden geçirerek fark edilmeyenleri görmeye hizmet eden zamanlardır. Güneş tutulmasında akıl ve irade, Ay tutulmasında ise duygu ve acziyet etkileri söz konusudur. Doğal olarak Güneş ve Ay tutulmaları sadece tutulma burcunda değil, karşıt burçla birlikte oluşan aksta, çift taraf için de etkilidir.
Acziyet, gücünün sınırının nereye kadar olduğunu hatırlatan, haddini bildiren, neyi neden yapamadığını sana hatırlatacak içsel sorgulamalarla çalışır.
Ay tutulması hangi element burcunda gerçekleşiyorsa, o elemente dair konular sorgulanır ve sonucu o burcun temaları üzerinden ilan edilir.
19 Kasım’da gerçekleşecek olan bu tutulma toprak elementi olan Boğa burcu üzerinde gerçekleşiyor. Toprak elementi; maddi plan, somut gerçeklik, beden, disipline olmak, finansal konular ve sorumluluk başlıklarıyla alakalıdır. Boğa burcu ise bu temaları sağlam, güvenilir ve kalıcı şekilde yapılandırmayla ilgilidir. Verim, üretkenlik, bereket, beslenme, biriktirme bu burcun kendini gösterdiği biçimlerdir.
19 Kasım’da gerçekleşecek tutulma (ki etkileri zaten 15 gün önceden başlayıp 6 aya yayılır) bu konular üzerinden sınırları hatırlatmaya ve bunun için sorgulamaya itecek tesirlere sahiptir. Herkesin içsel durumu ve dış dünyası ile ilişkisi farklı olduğundan doğal olarak da etkilendiğimiz alanlar ve sonuçlar da kişiye özel olacaktır.
Doğum haritalarınızda tutulma aksı hangi evleri içeriyorsa o konularda kendinizi gözden geçirmek zorunda kalacağınız işaretler çoktan başlamış olmalı. Yükselen burcunuz size bu konuda ipucu sunabilir. Nacizane düşünmenizi tavsiye edeceğim şey, Ay tutulmasının içsel sorgulama ve acziyet fark ettiren hizmetini unutmamanız. Ortaya çıkan olaylardaki gerçeği görmeye kalbinizi açın. Gördüklerinizde sorumluluklarınızı hatırlayın ve temsilen dahi olsa gerekeni yapmaya başlayın. Her şey su gibi akacaktır, korkmayın ne de olsa Boğa teması güvenle de alakalıdır.
Yukarıda yazdıklarımı unutmadan, müdahale etmeye veya gardımızı almaya değil, kendimize yeniden bakmaya niyet edelim. Hangi başlıklarda sorgulamalar sizi bekliyor ve iyi niyet göstergesi olarak ne yapabilirsiniz işte ipuçları:
(Yükselen burcunuza göre okuyun lütfen)
Koç ve Teraziler: Gündeminiz finans. Karşınıza çıkacak olaylar para/kaynak yönetimi ile ilgili durumunuzu gösterecek, neler yapmanız gerektiğini hatırlatacak. Kaynak edinmek adına gereken sorumluluğu alıp almadığınızı veya edindiğiniz kaynakları başkalarıyla paylaşma konusundaki durumunuzu sorgulama zamanı. Sorgularken bereketin paylaşmakla alakalı olduğunu unutmayın. İyi niyet göstergesi olarak sadaka verebilir, kullanmadıklarını paylaşabilirsiniz.
Boğa ve Akrepler: Gündeminiz ilişkiler. İlişkinizin hakkını vermek ya da neyi hak ettiğinizi keşfetmek üzere gözlerinizi, kalbinizi açacak olaylar sizi bekler. Her ne olduysa bunu başlatan bir sebep olduğunu, bilmediğiniz bir Güneş tutulmasında attığınız adımın veya ettiğiniz duanın sonucunu yaşadığınızı unutmayın. Dışarısını ya da diğerini suçlamak yerine kendinizden ya da bir ihtimal karşınızdakine hakkını vermediyseniz ondan özür dilemekle sorumluluğu ele alabilirsiniz. İyi niyet göstergesi olarak ilişkide olduğunuz kişiye bir ayna ve tarak alabilirsiniz.
İkizler ve Yaylar: Gündeminiz iç ve dış bedeniniz. Korkularınızı keşfedeceğiniz, potansiyelinizi yeniden hatırlayacağınız, belki biraz depresif haller içinde olacağınız günler geçirebilirsiniz. Unutmayın sakladıklarınız doğmak istiyor, hepsi bu. Bedeniniz tepki verebilir, sancılanabilir ve dinlenmek için isyan edebilir. Hastalık olarak görünerek kendisiyle ilgilenmenizi sağlayabilir. Beslenmenize, dinlenmenize dikkat edebilirsiniz ve anladığınız, inandığınız sistemin ibadet ve meditatif çalışmalarına yönelebilirsiniz. İyi niyet göstergesi olarak kendinize ve 3 kişiye hediye olarak gül yağı alabilirsiniz.
Yengeç ve Oğlaklar: Gündeminiz kalabalık ve yalnızlık. Ne kadar kalabalıksınız? Kendinizi yalnızlıkta dinlemeyi, beslemeyi unuttunuz mu? Ya da yalnızlığa kilitlenip kendinizi kalabalıklar olarak görünen varlığınızdan esirgediniz mi? Dengede olmak, kendini varlıkta seyretmek isterken odak noktanız egonuz mu oldu? Yoksa meşhur kavram “HİÇ” olmayı egoyu ezmek olarak mı anladınız? Hakikatinizi yaşayıp varlıkta kendinizi seyretmek, kendiniz ve başkaları olarak görünenin hakkını vermek için yarım kalan veya hiç başlamadığınız işleri ele alabilirsiniz. Çekmeceleri ve kıyafetleri düzenlemek, ayıklamak, sadeleşmek bunun temsilidir, bir iyi niyet göstergesi olarak bunu yapabilirsiniz.
Aslan ve Kovalar: Gündeminiz aile ve kariyer. İçine doğduğunuz aile tüm sermayeniz, bu sermayeyle şimdiye kadar ne yaptığınız ise kariyerim dediğiniz alandır. Ailenizle ilişkide gereken sorumluluğu alıp almadığınız, sizin için güvenli bir alış veriş olup olmadığı, onlara dair hisleriniz ve davranışlarınız, onların size karşı davranışları ve sizin buradaki duruşunuz nedir? Gibi sorgulamalar geçireceğiniz günlerdesiniz. “Kariyerim” dediğiniz alan için de aynısı söz konusu. Acaba sert hatırlatmalara maruz kalmadan onu bırakıp başka yere kaçma planından vazgeçebilir misiniz? Önce orada gereken her şeyi yaptığınızdan emin olabilir misiniz? “Zaten yaptım” diyenlerdenseniz, emin olun sistem hak ettiğinizi yola çıkardı. Elinizdekini bırakarak beklemek yerine, az sonra o işyerinden ayrılacağınızı bilerek gidene kadar hoş davranabilir misiniz? Ve kalbinden yeni gelecek olana hoş geliyorsun diyerek bekleyebilir misiniz? İyi niyet göstergesi olarak, ailenize sadece “Doğurmuş olmanız bile yeterli, bunun için teşekkür ederim” diyebilir misiniz? Yapabilme imkanınız varsa aile ve iş arkadaşlarına baklava ısmarlayabilirsiniz.
Başak ve Balıklar: Gündeminiz yakın ve uzaklar. Her türlü fiziki, manevi seyahat ve eğitimlere, bugüne kadar bu konulara ne kadar yakın veya uzak olduğunuzu fark etmeye hazır olun. Eğer maddi planda bir eğitim içindeyseniz oralarda derinleşmeye ve tabii ki yapmadıysanız çok çalışmaya ve bilgilerinizi mecburen güncellemeye hazır olun. Neden bu bölümü okuyorum da diyebilirsiniz, aldığınız bir eğitimi bugüne kadar kullanmadıysanız onu nasıl kullanacağınızı da keşfedebilirsiniz.
Fiziksel veya ruhsal yurtdışı eğitim, yurt dışındaysanız ve eve çok gelemiyorsanız eve dönüş, bunları neden yapmanız gerektiğinizi fark etmek, fark edişinizle ilgili gereken hazırlıkları yapmak sizi bekliyor.
Bunları kardeşiniz veya çok yakın arkadaşınız da yaşayabilir. Bu eğitim fırsatı kime olacak, önemli değil, her şekilde hepinize katkıdır. İyi niyet göstergesi olarak kendinize ve onlara yol hediyesi olarak bir kalem ve defter alabilirsiniz.
Vaktinizi hakkıyla değerlendirebilmeniz dileğiyle…
Editör: Fatma Alkaya
Comments