top of page
yogakioo-vektorel kopyası.jpg
  • Instagram

28 Ekim Boğa Burcunda Ay Tutulması



Herkese merhaba,


Hareketli ve kritik zamanlardan geçmeye devam ediyoruz. 14 Ekim’de yaşadığımız Terazi burcundaki Güneş tutulmasının hemen ardından, şimdi de 28 Ekim 2023 saat 23:24’de 5° Boğa burcunda parçalı bir ay tutulmasına şahit olacağız.


Terazi burcundaki Güneş tutulması, ki etkilerini 6 ay daha yaşamaya devam edeceğiz, bizlere diplomasi ve iletişimin ne kadar önemli olacağına işaret etmişti. Kişisel hayatlarımızda hangi ilişkide nerede durduğumuz ve destek ve denge konularında o ilişki hakkında neler yaptığımızı ya da yapmadığımızı fark ettirecek etkiler söz konusuydu.


Elbette ki bu fark ediş, tutulma oldu ve gereken anlaşıldı, 10 gün içinde hayatlarımıza ona göre çekidüzen verdik anlamına gelmez. Çünkü tutulmaların tetiklediği durumlar, anlaşılması ve konu hakkında yeniden hizalanmak üzere kararlar almamızı sağlayacak etkilerdir. Bu kararları almadan önce de doğal olarak bazı olaylar yaşanır ve böylece kararları almak durumunda kalırız.


Güneş tutulmaları karar ve yenilikleri getirmek için toplumsal olayları, Ay tutulmaları ise bu kararları almanın neden gerekli olduğu veya karara giderken nelere ihtiyaç olup olmadığını fark ettirecek muhasebeyi ve sorgulamayı yaptıran etkilere sahiptir. Dolayısıyla şu an sadece bireysel hayatlarımızda değil; toplumsal olaylarda, kolektifi ilgilendiren durumlarda ve alanlarda da o ilişki hakkında diğerini nasıl desteklediğimiz, bugüne kadar desteğimizi sunup sunmadığımız ve belki de o ilişkide kim haklı kim haksız, kim fail kim kurban gerçeğine yaklaşabilmemiz için olaylar gündemde. Maalesef herkesin kendi durduğu yer hakkında gerçekleri görebilmesi anlamına gelen acı olaylarda yaşanıyor. Dünya astrolojisi ve ülkelerle ilgili çalışmalar yapmadığım için detaya inmeyeceğim ancak beni takip edenler bilirler ki inandığım ve bildiğim şey, bir yerde olanın her yerde olduğu gerçeğidir ve gökyüzü tesirleri açılması gereken bilincin açığa çıkışına hizmet etmektedir. Ve bireysel veya toplumsal ne görüyorsak, o bilincin açığa çıkışıyla ilgili tezahürlerdir.


Dolayısıyla Güneş tutulmasında bireysel olarak ilişkide nerede duruyoruz, kendimizi, diğerini ne kadar destekledik veya görmezden geldik sorgulamaları aynıyla ülkeler haritası için de çalışıyor. Ve herkes ve her ülke ulaşacağı nihai son için kendi kader planı doğrultusunda işleri ve oluşları ortaya koyuyor.


Sevgide pozisyon alınmadıkça sistemin gerçeği olan acı, yaşamlarımızda ıstıraba dönüşmeye devam ediyor.


Ülkelerin bir varlığı, o ülkede yaşayanların o varlığı ifade etmeye yarayan hizmetleri vardır. Her bir insan kendi olurken aynı zamanda bütündeki hizmetini yerine getirir. Ve o hizmete şahit olanlar da yaptıkları ya da yapmadıklarıyla kendi sonralarını yaratır.


Mealen şu; bireysel olarak ben bir durum yaşıyorsam, o olayda ben ve diğer tarafın bir alacağı- vereceği olduğu kadar, bunu gören gözlerin ve buna şahit olan kulakların sahiplerinin de yaptıkları yorumlar veya fiillerle yaşadığımız duruma ortak olması söz konusudur. Onlar da ortaya koydukları hale ve fiillere göre o olayın mana karşılıklarını hayatlarına çağırmış veya uzaklaştırmış olurlar.

Kısacası yorumlar ve fiiller diğerine yapılıyor gibi olsa da aslında o olay vesilesiyle bir sonraki anımızı yaratıyor oluruz.


Peki gördüğümüz, duyduğumuz şeylere bu gözle baksak nasıl olurdu?


O zaman, başka bir ülkede bir insanda oluyor diyerek uzak kalmak yerine olaylara kendi sonramızı yaratıyoruz diyerek baksak nasıl davranırdık? Haksızlıkların, zulümlerin, savaşın durması için, sevgi ve kolaylığı yaymak için neler yapardık?


Sadece kendimizin ve kaynaklarımızın güvenliğini dert eder miydik?


“Sağlamdayım, dışarıdaki olaylardan, kim kimin canını yakmış, kim neyi hak etmişse onu yaşıyor, bana ne!” der miydik?


İşte 28 Ekim Ay tutulmasının ana teması bu, Güneş tutulmasında alınması gereken yeni duruş ve pozisyon adına “Bunu neden almalıydık, alabilmemiz için ne yapmalıyız, bunun sağlıkla ortaya çıkması için neler mümkün?” hatırlatması ve muhasebesi oluyor Ay tutulmasıyla…


Jüpiter Retro Boğada ve Ay’la buluşmuş haliyle adeta bireysel olarak bu sorguları yapalım diyerek haritalarımızdaki Ay tutulmasının düştüğü evler üzerinden bize işaret ederken, aynı zamanda her birimizin sorgularının hizmet ettiği, insanlık olarak çekildiğimiz sorgu içinde olanı ya da olmayanı gözümüze sokacak kadar büyütüyor.


Karşıtındaki Mars ve Merkür ise kaygıları gündeme getiriyor. Jüpiter olayı daha üst bilince çekmeye çalışırken, Mars ve Merkür de olayı kişisel plan ve yaşam kaygıları boyutunda tutuyor. Diyor ki “Boş ver kime ne olmuş! Aman sana bir şey olmasın, sen bak finans ve kaynaklarının güvenliğini sağladın mı? Kendi alanını ve kaynaklarını nasıl koruyorsun, kendi güvenliğin için ne yaptın, ne yapıyorsun?”

Bunlar olurken az öncelerde tam karşıtlığı kesinleşen Satürn Venüs tesirleri ise olayı başka bir tarafa çekiyor. Uzak yakın demeden, belki uzağımdakiler dediğin yakının, yakının dediklerin uzağındır kim bilir, İYİ BAK diyor.


“Sen ikisini de birbirinden ayrı görmeden ilişki dengesi yaratabilir misin ona bak!” diyor. Onlar hakkında sınırın nedir? Olayların ne kadar içinde, ne kadar dışındasın? Bana ne diyerek çok mu sınır koydun ya da gereğinden fazla taraftar oldun ve olayı sahiplendin? Ve bu olaydaki pozisyonun ne? Arabulucu, sevgi ve kolaylığı yayan olabilir misin?


Tutulmanın Güneşi haritanın 4. evinde ve Mars Merkür yerleşimiyle birlikte hareket ediyor. Belki bu toplumsal olaylar açısından tehditkar ve terörizm içeren saldırılara, güvenlik sorunlarına yol açabilir. Bireysel olarak aynı şekilde yaşamlarımızda dışarıda olan kavga ve gidişatlar yüzünden kendimizi güven altına almaya çalışırken bazı aksiliklerle karşılaşabilir, stresli ya da şiddetli tartışmalar içinde kalabiliriz.

Başkalarının kavgasına şahit olarak olaya karışmak istemesek de yönetmek, dengelemek durumunda kalabiliriz. Aynı zamanda ülkemizin pozisyonu ve otorite konumundaki kişiler için de bunu söyleyebiliriz. Şu an komşularda yaşanan çatışma ve olaylarda söz sahibi olarak, arabulucu ve dengeleyici olarak bir rolümüz olabilir. Yine ülkemizde ve doğal olarak bireysel planlarımızda borsa, finans ve ekonomi alanına, tarım ve gıda sektörüne ait zorluklarda olabilir. Fiyatların artması, ayrıca bazı ürünlere ulaşamamak veya üretememek de söz konusu olabilir.


Riskli Zamanlar

Tutulma haritasında kesinleşecek açılar sebebiyle aşağıdaki tarihler özellikle kargaşa, doğa olayları açısından biraz dikkat edilesi, şiddete ve güvenliksiz durumlara sebep olabilecek zamanlar söz konusu.

28 Ekim, 29 Ekim, 3 Kasım, 4 Kasım, 12 Kasım, 13 Kasım tarihlerinde güvenli alanlarda olmak, sağduyulu davranmak önemli.


Hemen ekleyebilirim ki bu güvensiz durumların nasıl tezahür edeceği kolektif bilincin ne yöne meyil ettiği, frekansı ve eylem karnesine bağlı olur. Aklı selim, kalbi selim olmak, sevgiyi ve saygıyı, ahlak ve insani değerleri ön planda tutuyor olmak emin olun her resmi değiştirir.


Kişisel olarak haritalarınızın tutulmadan nasıl etkilendiğine gelirsek, yazının tamamıyla anlatabildiğimi umarak diyorum ki bu kez olay kişisel değil evrensel. Tutulmanın yansımalarını haritamızdaki hangi burçtan, hangi dereceden alıyorsak alalım, muhasebemiz kişisel değil insanlık adına olacak.


Ne Yapalım?

Türkiye’de yaşadığımızı ve ülkenin 100. yıl Güneş ve asır dönüş zamanında bu tutulmanın olmasını göz önüne alırsak bol bol dua, sağduyulu davranmak ve bilenler için La havle zikri ve salavat olabilir, o şekilde ilgilenmiyorum diyenler için kalbinden insanlık için, ülkemiz için kalpler için serinlik, selamet dilekleri yeterlidir.

100. yıla kolaylıkla adım atabilmemiz, ülkemizin ve kendi gücümüzü eylemlerimizle onaylayabilmemiz dileğiyle. Hayırlı tutulmalar…


Fatma Alkaya




bottom of page